GENAR Araştırma Başkanı İhsan Aktaş, KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik değerlendirmelerini AA Analiz için kaleme aldı.
AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte, Türkiye siyaseti üzerine yapılan araştırmalara verilen önem arttı. Hükümet, icraatlarını araştırmalarla test etti ve çeyrek asra yaklaşan iktidar süresinde bilimsel yöntemlerle çalışıldı.
Türk dış politikasının önemli gündemlerinden biride Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) siyasetidir. Tarih boyunca jeopolitik önemini koruyan Kıbrıs adası, Soğuk Savaş döneminde Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilimin ana nedenlerinden biridir.
Türkiye’nin tarihi coğrafyası olan Akdeniz’de jeopolitik kökten değişiyor. Kıta Avrupası başta olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkeleri küresel diplomaside güç kaybederken Türkiye, Çin, Hindistan ve Rusya güç kazanıyor. 1980’li yıllarda dünyadaki herhangi bir barış görüşmesi Batı başkentlerinde olurdu. Bugün Doha, İstanbul, Ankara, Washington, New York dışında gündem olabilen başkent neredeyse kalmadı.
KKTC’nin Türkiye için önemiİşgalci Batılı devletlerin ele geçirdiği Kıbrıs, zorlu bir mücadele verdi ve kahramanca bir direnişle 200 yıl sonra geri alındı. Kıbrıs Barış Harekatı’yla Kıbrıs halkı Anavatanla bütünleşti ve Kıbrıs zaferini geleceğe emanet etti. Kıbrıs meselesi, uzun süreli diplomatik çabalar ve Kıbrıs halkının millet olma mücadelesi sonucunda, iki devletli çözümün yüksek oranda kabul gördüğü bir noktaya ulaştı.
Jeopolitik dengelerin değiştiği Akdeniz’de, AB ülkeleri zamanla güç kaybetti. Türkiye ise gücünü artırdı ve yükselen bölgesel bir güce dönüştü. Bu noktada jeopolitik önemi sebebiyle Kıbrıs’taki tüm gelişmeler, özellikle de Kıbrıs seçimleri Türkiye ile AB ülkeleri arasında bir rekabet zeminine dönüştü.
KKTC halkıyla yapılan araştırmalarda, seçmenin yüzde 47,5’i Kıbrıs adasıyla ilgili çözümün iki ayrı devlet şeklinde olması gerektiğini belirtti. Diğer yanıtlar, yüzde 25,3 federasyon, yüzde 23,6 Türkiye’ye bağlanma, yüzde 3,6’sı üniter devlet olma yönündeydi. Türk askerinin varlığını ve Türkiye’nin garantörlüğünü olumlu bulanların oranı ise yüzde 91,2 oldu. Bu noktada önemli bir gelişme olarak, Türk Devletleri Teşkilatı’nda (TDT) KKTC’nin kabul görmesi ve temsil edilmesi de yüzde 67,5 oyla Kıbrıs halkı tarafından olumlu karşılandı.
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi2025 yılının Ekim ayında KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılması planlanıyor. Bilindiği gibi bir önceki seçimi ikinci turda Ersin Tatar kazandı. Bir ülkede iktidarda olan partiler genellikle oy kaybeder, çünkü yapılan icraatlardan sorumludur ve sürekli muhalefetin baskısına maruz kalır. Genel siyasi eğilimlerin aksine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar rakiplerine göre potansiyelini korudu. Yapılan araştırmalara göre, Tatar’ın diğer partilerle ittifak kurması halinde ikinci kez Cumhurbaşkanı seçilme ihtimali de oldukça güçlü.
Araştırmalara göre, seçimlerde oy kullanacağını belirten seçmenin yüzde 37,5’i Ersin Tatar’a yüzde 35,8’i Tufan Erhürman’a oy vereceğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı için bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirdiniz sorusuna verilen cevaplara göre ise, yüzde 44,6 oyla Ulusal Birlik Partisi (UBP) ilk sırada, yüzde 43,4 oyla Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ikinci sırada yer aldı. Bu verilere göre adaylar ve partiler arasındaki oy farkının az olduğu görüldü.
KKTC’de resmi seçim sonuçları incelendiğinde ise, katılım oranının genel olarak düşük olduğu görüldü. 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. turunda sandığa gitmeyen seçmenin yüzde 55,3’ü bu seçimde Ersin Tatar’a oy vereceğini belirtti. Ersin Tatar’ın muhtemel oy oranı yüzde 37,5 iken potansiyel oy oranı yüzde 39,9 oldu.
Ersin Tatar, güçlü bir iletişim stratejisi ortaya koyarak gerçekleştirdiği icraatları ve geleceğe dönük vaatlerini doğru bir şekilde konumlandırdığı takdirde, kararsız seçmenin desteğini kazanabilir. Tatar, Mavi Vatan’ın korunmasına verdiği önem, Türkiye ile olumlu ilişkilerin güçlendirilmesi ve KKTC’nin uluslararası alanda görünürlüğünün artması gibi konularda da sergilediği güçlü duruşla rakiplerine karşı şimdiden üstünlük sağlayabilir.
Tatar, kararlı duruşu, stratejik vizyonu, halkla kurduğu samimi bağlarla dikkat çekti ve Türkiye ile olan güçlü ilişkilerini başarıyla sürdürerek, KKTC’nin uluslararası alandaki görünürlüğünü arttırdı. İki devletli çözümü savunan Tatar, halkının hakkını ve çıkarlarını koruma noktasında cesur girişimler yaptı ve Kapalı Maraş’ı hizmete açarak tarihi bir adım attı.
Tüm bunlar, KKTC halkı üzerinde büyük bir güven oluşturdu ve Kıbrıs Türklerinin geleceğe olan umudunu pekiştirdi. Tatar, doğru bir kampanya stratejisiyle, halkın desteğini yeniden kazanarak sandıktan zaferle çıkabilir ve geleceğe dönük güçlü bir lider olarak KKTC’nin çıkarlarına hizmet etmeye devam edebilir.