Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ile Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın temaslarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a eleştirilerde bulundu.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan ile KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş yaptıkları ortak yazılı açıklamada, Tatar’ın Holguin’in önerilerini görüşmeyi, müzakere etmeyi reddettiğini savunarak, bu tutumu eleştirdi.
“Kıbrıs Türk toplumu liderliği makamının görevi, iki toplum arasındaki görüşmeleri müzakere etmek ve toplumsal çıkarlarımızı görüşme masasında savunmak, kalıcı çözüm bulmak için çabalamak olmalıdır” ifadeleri kullanılan açıklamada, Tatar’ın anlayışının toplumsal statüye ve uluslararası ilişkilere zarar verdiği iddia edildi.
Cumhurbaşkanı Tatar’a istifa çağrısı yapılan açıklamada, çözüme ve barışa karşı sorumluluğu olan sendika, siyasi parti, oda ve birliklere Tatar’a karşı tavır koymaya davet edildi.
Sendikaların ortak açıklaması şöyle:
"Sn. Tatar’ın Kıbrıs Türk toplumunu temsil edemeyeceği açık şekilde belgelenmiştir.
Kıbrıs Türk toplumu liderliği makamının görevi, iki toplum arasındaki görüşmeleri müzakere etmek ve toplumsal çıkarlarımızı görüşme masasında savunmak, kalıcı çözüm bulmak için çabalamak olmalıdır.
Sn. Tatar son zamanlarda toplumlararası görüşme yapmadığı gibi, Güven Yaratıcı Önlemleri (GYÖ) bile müzakere etmekten kaçarak, Kıbrıslı Türklerin kimliğinin ve kültürünün yok oluş noktasına gelmesinin önünü açmaktadır.
Sayın Tatar’ın “yeni siyaset” dediği ve ‘eşit’, ‘egemen’ gibi kavramlar ile süslediği eski çözümsüzlük anlayışı toplumsal statümüze ve uluslararası ilişkilerimize zarar vermekten başka bir şeye fayda sağlamamaktadır.
Sn. Tatar’ın Sn. Holguin’in önerilerini görüşmeyi, müzakere dahi etmeyi reddetmesini ise anlatacak kelime bulamıyoruz.
Türkiye’de Evliya Çelebi gibi festival gezmekten, Gambiya’da timsahlarla fotoğraf çektirmekten geri durmayan fakat masaya oturup iki kelime konuşmaktan ve müzakere etmekten kaçınan bir kişinin liderlik özelliği yoktur.
Sn. Tatar’ın Kıbrıs Türk toplumunu temsil edemeyeceği açık şekilde görülmektedir.
Kıbrıslı Türkler Annan Planı ve Crans Montana süreçlerinde federal çözüme olan inancını göstermiş, geleceğinin Avrupa Birliği çatısında olduğunu tescillemiştir.
Guterres’in 6 maddelik çerçevesini benimsemiş örgütler olarak, toplumun statüsünü düşüren tavır ve davranışlar içinde olan Sn. Tatar’ın bu saatten sonra masaya oturmasının bir anlamı olmadığını belirtir, istifa etmesinin en makul seçenek olduğunu vurgularız.
Çözüme ve barışa karşı sorumluluğu olan tüm sendika, siyasi parti, oda ve birlikleri Sn. Tatar’a karşı tavır koymaya davet ederiz.”