Sayın Bakanlarım, Vekillerim , sivil toplum örgüt temsilcilerim , bir sosyal medya grubunda yazışmaları gördüm çok üzüldüm. Türkiye’mizden Urfa’mızdan gelen bir kız öğrenci kardeşimiz ,Ercan’da bekletiliyor suç işlemiş gibi sabahlatmak o genç yaştaki bir öğrencinin yaşadığı travmayı düşünün ,sizin evladınız yaşasa ne hissedersiniz ,gözünden sakındığı o anne babanın yerine koyun kendinizi ,onunda bir ailesi yok mu ,oda bir insan evladı değil mi ,bu vb şeyler çok yaşanıyor yazık değil mi , Suçu ney bütün işlemleri yapmış bugün tatil olduğu için okul işlemi yapmadığı için muhaceret izin vermiyor ,devlette devamlılık esas değil mi ,bu nasıl bir iş, dijital teknoloji ne işe yarar yada devlette işlem yapmak için yada en azından bu şekil sorunları çözmek için mesai saatini beklemek mi gerekir. Allah aşkına gelen öğrencileri çiçekle karşılamak yerine niye geldiniz der gibi zorlaştırmak niye,bizim kendi insanımızla Hiç mi derdimiz yok ,Arkamızda her konuda destek olan güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti varken neden bu cağ dışılığı kendi insanlarımıza yaşatırız.Her gün bütün gruplara bakıyorum günaydın ,Tünaydın,iyi yaşlar ,yok merhabalar ,iyi sabahlar ,iyi günlerle bir birinize şirinlik yaparak kendi kendimizi kandırıyoruz,yediğimiz içtiğimizi paylaşmaktan,özel günleri kutlamakla geçiyor ömrümüz ,iş yapmaya vakit kalmıyor ki kutlamalardan , boy boy resmimizi paylaşma yerine yaptığımız işleri paylaşmak daha güzel olmaz mı ,polyanacılıktan uzaklaşıp gerçeklerle yüzleşmek daha iyi olmaz mı,ülkemizde küçük dokunuşlarla vatandaşlarımızın işini kolaylaştıralım,bizi günaydınlar ,tünaydınlar değil yaptığımız eserler aldığınız dualar kurtarır,Bu kız çocuğunun yerine kendi evladınızı koyun ve bakalım yastığa başınızı koyabilecek misiniz ,Ercan’da sabahlayacak tek odada, elinizi kalbinize koyun ve düşünün ben uyuyamıyorum.Bizlerin çağdaş insan onuruna yakışır bir şekilde yaşama hakkımız yok mu. Takdir vicdanlarınızın.
UNUTMAYIN MAZLUMUN BİR DAMLA GÖZYAŞI DÜNYANIN HACMİNDEN BÜYÜKTÜR.