Politis gazetesi: “Bizim Taraf Beşli Konferansta Ne Olmasından Korkuyor? – Kıbrıs Sorunu: Hristodulidis Neden Korkuyor” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği yorum haberinde, Kıbrıs Rum tarafının Cenevre’de gerçekleştirilecek konferansa dair bazı endişelerinin olduğu iddiasında bulundu.
Kıbrıs Türk ve Rum tarafının Kıbrıs sorununa ilişkin görüşlerinin şu anda birbirlerinden çok uzak olduğunu belirten gazete, Hristodulidis’in “müzakerelerin, iki toplumlu iki kesimli federasyon çözümü hedefiyle, Guterres Çerçevesi temelinde, Crans Montana’da kaldığı yerden başlaması gerektiği gibi genel bir görüş ortaya koymakta olduğunu”, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türk tarafının ise, “Crans Monta’nın tarih sayfalarında kalan başarısız bir girişim olduğu ve federasyon çözümünün artık mümkün olmadığı” görüşünü savunduklarını iddia etti.
Gazete, tarafların, yeni geçiş noktaları açılması konusunda dahi uzlaşamadıklarını belirtirken, tüm bunlara rağmen 17 Mart tarihinden sonra bir çoklu konferans gerçekleşmesinin beklendiğini ancak Kıbrıs Rum tarafının bazı endişeleri bulunduğunu vurguladı.
Habere göre Rum lider, çoklu konferans çerçevesinde BM’nin, iki tarafın görüşleri arasında köprü kurulmaya çalışmasından ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in, iki tarafın tezleri arasında köprü kurma hedefiyle hazırladığı önerinin konferansta masaya getirilmesinden endişe ediyor.
Gazete haberinde ayrıca, Kıbrıs Rum tarafının, konferansta sürprizlerle karşılaşmayacağı yönünde taahhüt aldığını da öne sürdü.
Öte yandan Fileleftheros gazetesi ise, Birleşmiş Milletlerin, Ekim ayında KKTC’de gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Kıbrıs sorunundaki çabaları canlı tutmayı hedeflediğini iddia etti.
Gazete, BM’nin, Cenevre’de 17-18 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek konferansta, kararlı bir adım atılmasını beklemediğini, bu yüzden sürecin korunmasını tercih ettiğini belirterek, gerek BM gerekse uluslararası faktörlerin, beşli konferans sonrasında KKTC’de gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar süreci buzdolabına kaldırma veya – çok ihtimal verilmese de – çıkmaz ilan etme gibi birçok senaryo üzerinde çalıştığını öne sürdü.
