banner31
banner6

KKTC: Cennet mi, Stres Yuvası mı?

12 Mart 2025 Çarşamba 10:56
12 Okunma
KKTC: Cennet mi, Stres Yuvası mı?

Mindfulness Academy Kurucusu  Psikolojik Danışman  Selda DİLMAÇ KKTC  Cennet mi, Stres Yuvası mı? BAŞILKLI YAZISI Dünya genelinde insanların duygu durumlarını ölçen Gallup Global Emotions Raporu, 2024 yılına
ilişkin sonuçlarını yayımladı. Bu rapora göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, %65 oranla dünyanın en
stresli ülkesi seçilerek 1’inci sırada yerini aldı.

KKTC: Cennet mi, Stres Yuvası mı?

Masmavi denizi, sıcak insanları ve Akdeniz’in huzurlu atmosferi… Dışarıdan bakıldığında KKTC,
yaşamak için ideal bir yer gibi görünebilir. Ancak gerçek tablo çok farklı. Geçen yılın son
araştırmalarına göre, Kuzey Kıbrıs, %65 oranla dünyanın en stresli ülkesi olarak belirlendi. Peki, bu
küçük ada ülkesinde stresin bu denli yüksek olmasının nedenleri neler?
Dünya genelinde insanların duygu durumlarını ölçen Gallup Global Emotions Raporu, 2024 yılına
ilişkin sonuçlarını yayımladı. Bu rapora göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, %65 oranla dünyanın en
stresli ülkesi seçilerek 1’inci sırada yerini aldı. Bir ruh sağlığı çalışanı olarak, bunun insan üzerindeki
etkilerini çok net gözlemleyebiliyorum. Gündelik hayatın koşuşturması, gelecek kaygısı, ekonomik
sıkıntılar ve belirsizlikler, insanların üzerindeki yükü her geçen gün daha da artırıyor.
Bu yazıda, KKTC’de stresin neden bu kadar yaygın olduğunu ve bununla nasıl başa çıkabileceğimizi
konuşacağız. Çünkü stres, sadece ruh halimizi değil, tüm yaşam kalitemizi etkileyen büyük bir
mesele.
1. Stresin Kökü: Belirsizlik
Belirsizlik insan psikolojisinde en büyük stres kaynaklarından biri. Özellikle ekonomik ve politik
belirsizlikler insanların geleceğe dair kaygılarını artırıyor. Gelecek planı yapamamak, sürekli değişen
koşullara uyum sağlamak zorunda olmak, insanların zihinsel yükünü ciddi şekilde artırıyor.
Belirsizliğin uzun vadede psikolojik etkileri de büyük olabilir. Sürekli stres altında yaşamak, anksiyete
ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarını tetikleyebilir. KKTC gibi ekonomik ve politik anlamda
belirsizliğin yoğun olduğu bir ülkede, bireylerin stresle başa çıkma yöntemlerini geliştirmesi çok
önemli. Mindfulness gibi farkındalık pratikleri, stresle başa çıkmada etkili olabilir ama sistemsel
çözümler olmadan bireysel çabalar da sınırlı kalabiliyor.
Biliyoruz ki beynimiz, belirsizliği sevmez. Geleceği öngöremediğimizde, kaygı devreye girer. KKTC’de
yaşayan birçok insan için en büyük stres kaynağı da tam olarak bu: Ne olacağını bilememek.
Ekonomi belirsiz: Bugün aldığımız ekmeğin yarın kaç lira olacağını tahmin edemiyoruz.
Gelecek belirsiz: Çözüm süreci yıllardır bir kısır döngü içinde ve bu da uzun vadeli plan yapmayı
zorlaştırıyor.
Kariyer belirsiz: Özellikle gençler için iş olanakları sınırlı. Birçok kişi, mecburen yurt dışına göç
etmeyi düşünüyor.
Bu kadar belirsizliğin içinde beynimiz sürekli “savaş ya da kaç” modunda kalıyor. Ve bu, hem
psikolojik hem de fizyolojik olarak tükenmişlik yaratıyor.
2. Kimlik Bunalımı: Biz Kimiz, Nereye Aitiz?
KKTC’de stresin önemli kaynaklarından biri de hiç kuşkusuz kimlik bunalımı. Uzun yıllardır süregelen
belirsizlik, toplumda bir aidiyet sorunu yaratmış durumda. Ne tam anlamıyla bağımsız bir devlet olarak
kabul ediliyoruz, ne de bir yere ait hissediyoruz. Bu durum, bireysel düzeyde de kimlik çatışmasına
neden oluyor. Özellikle gençler, “Biz kimiz? Geleceğimiz nerede?” sorularını sıkça soruyor. Kendini bir
yere ait hissedememek, gelecek kaygısını daha da artırıyor ve zihinsel zorlanmayı arttırıyor. Arafta
kalmışlık hissi, hem bireylerin ruh sağlığını hem de toplumsal psikolojiyi derinden etkiliyor.
3. Stresin Günlük Hayattaki Yansımaları
Ekonomik Kaygılar: “Ay Sonu Nasıl Gelecek?”
Stresin en büyük tetikleyicilerinden biri ekonomik sıkıntılar. Kiralar almış başını gitmiş, market fiyatları
her geçen gün artıyor. İnsanlar geçim derdiyle mücadele ederken, kendilerine vakit ayıramıyorlar.
Ekonomik sıkıntı, sadece cüzdanı değil, ruh sağlığını da etkiliyor. Sürekli bir gelecek kaygısıyla
yaşamak, anksiyete ve depresyon riskini artırıyor.

Trafik Kaosu: Günlük Hayatın Sessiz Stres Kaynağı
Trafikte geçirilen uzun süreler, sağlıksız yol yapıları, sürekli yaşanan kazalar… Zihin, zaten binbir türlü
dertle meşgulken, bir de yol stresi eklenince sinirler iyice geriliyor.
Özellikle sabah işe ya da okula giderken yaşanan bu stres, günün geri kalanına da yansıyor. Beden
gevşeyemediğinde, zihin de rahatlayamıyor.
Sosyal Yalnızlık: “Eğlenmek Bile Lüks Oldu”
İnsan zihni, sosyalleşmeye programlıdır. Ancak KKTC’de sosyal aktiviteler sınırlı, etkinlik alanları
yetersiz, insanların sosyalleşme fırsatları kısıtlı.
Sonuç? İçine kapanan, yalnız hisseden, stresini sağlıklı bir şekilde atamayan bir toplum. Ve bu durum,
depresyon oranlarını da yükseltiyor.
4. Peki, Stresi Azaltmak İçin Ne Yapabiliriz?
Stres yönetimi sadece bireysel bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal bir konu. Hem bireysel hem
de sistemsel çözümler üretmeden, stresle başa çıkmak mümkün değil.
Bireysel Olarak Neler Yapabiliriz?
✅ Mindfulness (Bilinçli Farkındalık):
Yargısız bir şekilde odağımızı şimdiki ana vermek. Geçmişin pişmanlığı ve geleceğin kaygısı yerine,
şu anın içinde kalabilmek. Bu, stresin beden ve zihin üzerindeki etkilerini azaltmaya yardımcı olur.
✅ Nefesimizi fark etmek:
Stres anında “nefesinize dönmek”, sinir sistemini yatıştırır. Buradayım, mümkün olduğunca
güvendeyim ve sağlıklıyım, şu anı deneyimliyorum. Kendimize bunları hatırlatmak ve telkinler vermek
bile rahatlatıcıdır.
✅ Doğaya ile temas etmek, hareket halinde olmak:
İnsanoğlu doğanın ayrılmaz bir parçasıdır ve doğa her zaman iyileştiren taraftır. Ve son derece güçlü
bir zihin sakinleştiricisidir. Günlük mindful yürüyüşler bile stresin etkilerini büyük ölçüde bizden
uzaklaştırabilir.
✅ Sosyal medya detoksu:
Kendin için kararlar almak, kendine zaman ayırmak, sosyal medya ve haberlerden biraz uzaklaşmak
da stresten arınmana katkı sağlayacaktır.
✅ Aromaterapi: Çiçek yağları ve hoş kokulu mumlarda stresi azaltmada ve uyku bozukluklarını
gidermede faydalı olacaktır.
Toplumsal Olarak Neler Yapılabilir?
Ekonomik refahın artırılması: İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılama kaygısı içinde olmadan
yaşayabilmeli.
Trafik ve altyapı düzenlemeleri: Günlük hayatı kolaylaştıran reformlar, insanların stres seviyesini
düşürebilir.
Sosyal etkinlikler ve kültürel alanlar: İnsanların bir araya gelip nefes alabileceği alanların artırılması
şart.
Ruh sağlığı destek programları: Daha fazla psikolojik destek merkezi, stres yönetimi eğitimleri,
mindfulness atölyeleri toplumsal huzura katkı sağlar.
Son olarak

Stres, sadece bireysel bir mesele değil, bir ülkenin yönetiminden, ekonomisinden, sosyal yapısından
beslenen büyük bir sorun. KKTC’de insanlar artık tükenmişlik sendromu ile mücadele ediyor. Ancak
unutmayalım: Stresi yönetmek, mümkün. Küçük değişiklikler büyük dönüşümlere yol açar. Önce
kendimize iyi bakarak, sonra çevremizde farkındalık yaratarak, daha sağlıklı bir toplum oluşturabiliriz.

Selda DİLMAÇ
Psikolojik Danışman
Mindfulness Academy Kurucusu

Son Güncelleme: 12.03.2025 11:08
Anahtar Kelimeler:
Gallup Global Emotions
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner14

banner52