Uzun zamandır siz değerli okuyucularımıza köşe yazımızı ertelemiştik, benim güzel ülkem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; “deveye sormuşlar; neren eğri? doğru hiçbir yerim yok ki. diye cevap vermiş.” Malesef ülkemizin durumu da bu fıkra gibidir. Yollara bakıyoruz problem, hastanelerimize bakıyoruz problem, okullarımıza bakıyoruz problem, dairelerimize bakıyoruz problem, ihalelere bakıyoruz problem, ekonomiye bakıyoruz içler acısı, devleti yönetenlere bakıyoruz büyük problem, (halka suç bulmak kanaatimce çok da doğru değil ama) bugün seçim olsa yine bilindiği üzere ülkeyi yönetmek için tekrar iktidara gelecek olan iki partidir. Elbette ekonomimiz bundan daha kötü durumda olsa da birinci parti Ubp veya Ctp’dir. Her durumdan şikayetçi olup yine de aynı partilere oy vermek oldukça düşündürücü değil midir? Bunun sebepleri nedir? Bilindiği üzere; oğlum ya da kızım işe girsin, şu arsa benim olsun, şu izni alabileyim dünceleri vs. bizi bu hale getirmiştir! Peki nasıl düzeliriz? nasıl gençliğimize ve geleceğimize güzel bir ülke bırakırız? İçinden çıkılmaz bu parlamenter sistemin değişmesi gerekiyor bu konuda sanıyorum hem fikiriz. Devlet dairesinde işe girecek olan oğlunuz ve ya kızınızın, her bir vatandaşımızın kesinlikle siyasilerin etkisinin dışında işe alınması çok önemlidir. Aynı şekilde devlet eliyle verilen izinlerin ve siyasilerin rant elde edebilecekleri bütün kuralların siyasilerin elinden alınması elzem ve gereklidir. Partizanlıktan bu şekilde kurtulabiliriz. Sonra en çok ironi olan nokta milletin vekilleri seçildikleri zaman; meclis kürsüsünden “namusum ve şerefim üzerine halka hizmet etmeye and içerim” diyorlar peki gereğini yerine getiren kaç tane milletvekili var? bunu da halkımızın vicdanına bırakarak cevap vermesini temenni ediyorum. Eğer siyaset halka hizmet yeri ise; bizler bu güzel ülkede yıllardır buna neden hasretiz? herkesin başına iki eli arasına alıp iyiden iyiye düşünmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bir diğer husus başkanlık sistemi ve güçlü parlementer sistemi bunun örneklerini gerek İngiltere’den, gerek Amerika’dan ve Avrupa’dan hatta yanıbaşımızdadaki rum tarafından ve gerekirse anavatanımız olan Türkiye Cumhuriyeti’nde alarak uygulamaya koymamız gerekmektedir. Yani güçlü bir demirle güçlü bir yumrukla vatanına, milletine, bayrağına ve ezanına düşkün bir lidere ihtiyaç vardır. Bunların değişebilmesi için her zaman yaptığım programlarda da söylediğim gibi öleceğini tek bilen varlık insanoğlu dur en büyük hatayı yapan yine insanoğludur. Ölüm bizler içindir arkadaşlar, bunu idrak ederek bir hizmet bırakıp ilelebet güzel şekilde anılmaktan daha güzel ne olabilir? çünkü bu koltuklar çok teferruata girmek istemiyorum sultan Süleyman’a kalmadı sizlere mi kalacak? yine her şeye rağmen demir yumruğunu vurarak bu ülkeye gençliğe ve geleceğe güzel hizmetler bırakacak bir liderin er veya geç geleceğine inanmaktayım, işte o zaman yollarımız da düzelecek, işte o zaman hastanelerimizde harikulade olacak, eğitimimiz de dört dörtlük olacak. Bize hizmet etmeye çalışan kamu kurumları da düzene girmiş olacak ve ekonomimizde yoluna girecektir. Herşeyden önce gelecek neslinize ne bırakacak nasıl bir hayat şartlarıyla uğraşacak olduklarını düşünmeniz boynunuzun borcudur, unutulmamasını temenni ediyor ve söyleyecek çok söz varken uzatıp daha fazla sizi yormak istemiyorum. İnşallah devamını da getirmek için çaba göstereceğim, uyuyan dev bir gün uyanır diyor saygılar sunarak arz ediyorum.