Özbekistan ve Kazakistan’dan sonra Türkmenistan’ın da Güney Kıbrıs’ta elçilik açtığına dikkat çeken Arıklı, “İtiraf edelim ki, bu Türk Cumhuriyetleri siyaseten ve ekonomik olarak halen daha zayıf ülkeler. Bu ülkeler, dış politikada Rusya’nın yanı sıra AB ile de ikili ilişkilerini geliştirmek zorunda. Güney Kıbrıs bu ülkelere karşı AB silahını iyi kullanıyor. Basit bir örnek vereyim; Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Japarov, KKTC’yi iyi tanıyan, burada uzun süre yaşamış birisi. Yıllarca KKTC-Kırgızistan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı yaptı. Orda görev yaptığım süre içerisinde bize her türlü yardımı yapan birisi idi” ifadelerini kullandı.

Arıklı, “Son Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesine, Cumhurbaşkanı Tatar’ı “Onur Konuğu” olarak davet etti diye AB’nin birçok yaptırımına maruz kaldı Kırgızistan. O toplantıdan sonra AB, Kırgızistan’da yürüttüğü birçok ikili projeyi iptal etti. Kırgızistan’da Sadır Japarov’un dışında herhangi birisi Cumhurbaşkanı olsaydı, Kırgızistan’da güneyde elçilik açan ülkelerin arasına girerdi” dedi.

“KKTC ile iyi ilişkiler kurmalarına engel olmaz”

Arıklı, açıklamasının devamında ise şunları kaydetti:

“Güney Kıbrıs’ta elçilik açan Türk Cumhuriyetleri yetkililerine sorarsanız verdikleri cevap şu oluyor genellikle; “Kıbrıs konusunda BM’nin kararları var. Siz halen daha bu kararlar doğrultusunda Güney Kıbrıs ile federasyon görüşüyorsunuz. Güney Kıbrıs BM’nin tanıdığı bir ülke. Ayrıca AB’nin veto yetkisine sahip bir üyesi. AB ile ilişkilerimiz sürekli Güney Kıbrıs’n engellemelerine takılıyor. Bize anlayış gösterin.” Onları anlarız elbette. Orada Elçilik açmak, güne gele KKTC ile iyi ilişkiler kurmalarına engel olmaz.

Onları anlarız da içimizdeki KKTC düşmanlarını anlamamız mümkün değil. KKTC’ye saplanan her hançer, bu adamları son derece mesut ve bahtiyar ederken, KKTC’yi yaşatıp kökleştirecek her türlü yatırım da aynı şekilde mutsuz ve rahatsız ediyor… Allah ıslah etsin. Ne diyelim ki…”