Avrupa Parlamentosu’ndaki oturumda ELAM AP üyesi Geadis Geadi, BM’nin önerdiği iki bölgeli, iki toplumlu federasyon modeline karşı çıktı. Avrupa Parlamentosu, BM himayesindeki süreci desteklediğini vurgularken ELAM ve aşırı sağ, BM’nin öngördüğü çözüm modeline karşı çıkmaya devam ediyor.
Haravgi gazetesi ve diğer gazeteler, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola’nın, Avrupa Parlamentosu’ndaki konuşmasında, Cenevre’deki gayriresmi genişletilmiş zirve sonrasında Kıbrıs sorunundaki son gelişmeler hakkında açıklamalarda bulunduğunu yazdılar.
Habere göre Metsola, yeniden birleşmeye yönelik yolun çok kolay olmadığını ancak Avrupa ve Güney Kıbrıs’ın, geleceğin yolunu kendi nesillerinin bulacağı anlayışıyla, sabır ve azimle birlikte yürüyeceğini ifade etti.
Cenevre’de gerçekleştirilen genişletilmiş zirvenin, adanın yeniden birleşmesi açısından önemli bir adımı teşkil ettiğini ifade eden Metsola, Avrupa Parlamentosu’nun, BM himayesindeki süreci kararlılıkla desteklediğini çünkü diyalog ve diplomasinin, yaşayabilir çözüm için tek yol olduğunu da söyledi.
ELAM VE AŞIRI SAĞ BM ÇATISI ALTINDAKİ ÇÖZÜME KARŞI
Haravgi gazetesi bir başka haberinde ELAM da dahil olmak üzere Avrupa’daki aşırı sağın, BM Güvenlik Konseyi kararlarının desteklediği Kıbrıs sorununun üzerinde uzlaşmaya varılan çözüm zeminine karşı olduğunu yazdı.
Gazete, Avrupa Parlamentosu’ndaki diğer siyasi grupların ise müzakerelerin yeniden başlaması çabalarından yana olduklarını belirtti.
ELAM: İKİ BÖLGELİ VE İKİ TOPLUMLU FEDERASYON, FİİLİ BÖLÜNMENİN, HUKUKİ BÖLÜNMEYE DÖNÜŞMESİDİR
Habere göre Avrupa Parlamentosu’ndaki oturumda Kıbrıs sorununun ele alınması sırasında ELAM AP üyesi Geadis Geadi ve Yunan AP üyesi Afroditi Latinopulu, BM’nin önerdiği çözüm zeminine karşı tavır ortaya koydu.
Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular Partisi (ECR) adına konuşan ELAM AP üyesi Geadi, Kıbrıs sorununda herhangi bir ilerlemenin kaydedilmediğini belirtirken “Yanlış çözüm zemini üzerinde görüşürken ilerleme sağlanması nasıl mümkündür?” sorusunu da sordu.
Geadi ayrıca iki bölgeli iki toplumlu federasyonu, “de facto bölünmenin, de jure bölünmeye dönüşmesi” olarak nitelendirdi.
AKEL AP üyesi Yorgos Yeorgiu ise konuşmasında “Türk işgalinden 51 yıl sonra, AB üyesi olan Kıbrıs’ın, bölünmüş bir ülke olarak kalmaya devam ettiğini” savundu.
Yeorgiu, Avrupa solunun ve AKEL’in Cenevre’deki çıkmazın aşılması ve müzakerelerin, kaldığı yerden yeniden başlaması çabalarını desteklediğini belirtti.
Yeorgiu açıklamasında Türkiye ve Tatar’ın, iki devlete dayalı çözüm ve eşit egemenlik fikrini terk etmesi gerektiğini de savundu.
Öte yandan Politis gazetesi Avrupa Parlamentosu oturumunda, Rum 4 AP üyesi, Lukas Furlas, Yorgos Yeorgiu, Kostas Kostas Mavridis ve Geadis Geadi’nin konuşma yaptığını yazdı.
Habere göre Rum AP üyeleri konuşmalarında “Türkiye tarafından Kıbrıs’ın yıllardır işgal edildiğinden” söz ederken AB’nin etkin bir şekilde müdahil olması konusunu da gündeme getirdiler.
