Haftalık Kathimerini gazetesine röportaj veren Menelau, 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de yapılacak olan Kıbrıs sorunuyla ilgili gayriresmi genişletilmiş toplantı çerçevesinde açıklamalarda bulundu.

Habere göre Menelau, Türk tarafının bu toplantıda ne yapacağının uygulamada görüleceğini, ancak üzerinde mutabık kalınan çerçeveye geri döneceğine dair bir gösterge bulunmadığını kaydetti.

Menelau, üzerinde mutabık kalınan çerçeveye geri dönülüp dönülmeyeceğinin süreç içerisinde belli olacağını; şu ana kadar böyle bir şey olmasa bile bunun, olmayacağı anlamına gelmediğini belirterek, geçmişte Türk tarafının tezlerinde birtakım güncellemeler yaptığını gördüklerini söyledi.

BM Güvenlik Konseyi ile Avrupa Birliği’nin (AB), Kıbrıs sorununun federasyon temelinde çözülmesi gerektiğini net şekilde ortaya koyduğuna işaret eden Menelau, Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafının bunu bildiğini ve bunu göz önünde bulundurmama gibi bir şansı olmadığını kaydetti.

Habere göre Menelau, BM’nin federasyon çözümü ile iki devletli çözüm arasında bir orta yol arayışına girip girmeyeceğine dair soru üzerine ise, böyle bir durumun söz konusu olmadığı ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının açık olduğu yanıtını verdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in genişletilmiş toplantıda masaya herhangi bir şey koymasını beklemediklerini dile getiren Menelau, Crans Montana’daki kazanımlara işaret ederek, bunların federal çözüm zemini, uzlaşılan konular ve Guterres’in Crans Montana’daki görüşmelere katılan tüm taraflarla paylaştığı 6 maddelik çerçeve olduğunu belirtti.

Menelau, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in genişletilmiş toplantıda kendi tezlerini masaya koyacağını kaydederek, bu tezlerin Kıbrıs sorununun özüne de dokunduğunu ve çözüm çabalarında esaslı ilerleme sağlanması için gösterilen çabalara katkıda bulunma yöntemlerini içerdiğini söyledi.

Habere göre Menelau, yeni geçiş kapıları açılması konusunda da çabaların devam ettiğini ve şu ana kadar Türk tarafından, bu konuda istenen ilerlemeyi sağlamak için gereken karşılığı alamadıklarını öne sürdü.

Menelau, New York’taki toplantıda iki konuda karar alındığını; bunların genişletilmiş toplantı yapılması ve yeni geçiş kapıları açılması olduğunu, kendilerinin de geçiş kapılarıyla ilgili karşılıklı faydaya dayalı birtakım önerilerde bulunduklarını söyledi.

BM’nin tarafların yaptığı önerileri eleştirmediğini ve sonuca ulaşılmasına yönelik katkıda bulunduğunu belirten Menelau, “çerçeve dışı öneriler” söyleminin Türk tarafının tezi olduğunu kaydetti.

Habere göre Menelau, geçiş kapılarıyla ilgili geçmişte de, anlaşmanın bir parçası olarak bazı düzenlemeler yapılması konusunda uzlaşıya varıldığını anımsatarak, “örneğin Yeşilırmak’taki geçiş kapısının açılması için uzlaşıya varıldığında, Kıbrıslı Türklerin Erenköy cebine giriş-çıkışları için düzenlemelerin de bu uzlaşıya dahil edildiğini” anımsattı.

Menelau, Türkiye için Kıbrıs sorunuyla ilgili katalizör rol oynayabilecek bazı unsurlar bulunduğunu belirterek, AB ile istikrarlı bir ilişki kurulmasının Türkiye açısından kritik öneme sahip olduğunu ve Rum tarafının, bu alanda çalışmaya devam etmenin kazançlı olacağını düşündüğünü söyledi.

Karşılıklı fayda sağlayacak farklı unsurların varlığına da işaret eden Menelau, Kıbrıs sorununun çözülmesinin enerji dahil tüm alanlarda imkanlar oluşturacağını kaydetti.