Türkiye'de Türk futbolunu yıllardır domine eden Fenerbahçe ve Galatasaray, bu sezonun resmen katilleri oldular. Federasyonun da bu duruma sessiz kalması, adeta bu iki kulübün çıkarlarına hizmet etmekle eşdeğer. Ancak, Türk futbolu sadece bu iki takımdan ibaret değil! Diğer kulüplerin artık bu yapı denen illete karşı ortak bir duruş sergilemeleri gerekiyor.
Adana Demirspor ve Rizespor maçlarında yaşanan hakem hataları, Türk futbolunun ne denli geriye gittiğinin en somut kanıtı. Bu hataların ardında yatan taraflı kararlar, futbolumuzu adaletten uzaklaştırıp kaosa sürüklüyor. Federasyonun, Fenerbahçe ve Galatasaray lehine aldığı kararlar, diğer takımların emeklerini hiçe saymakla kalmıyor, aynı zamanda Türk futbolunun geleceğini de tehlikeye atıyor.
Başta Türkiye Spor Bakanlığı olmak üzere, tüm paydaşların acilen bir araya gelerek bu kaos ortamını sonlandırmaları şart. Adil ve tarafsız bir yönetim, futbolun temel prensiplerinden biridir. Federasyonun, bu iki büyük kulübün baskısından bağımsız hareket etmesi, diğer kulüplerin de haklarını savunabilmesi için elzemdir.
Taraftarlara da büyük görevler düşüyor. Adana Demirspor ve Rizespor maçlarında yaşanan haksızlıkları görmezden gelmemeli, takımlarımızın haklarını savunmak için sesimizi yükseltmeliyiz. Futbolumuzu daha iyi bir geleceğe taşımak için birlik içinde hareket ederek, adaletin sağlanması için çaba göstermeliyiz.
Sonuç olarak, Türk futbolunun içinde bulunduğu bu karmaşık durumu düzeltmek, federasyonun tarafsızlığını sağlamaktan geçiyor. Spor Bakanlığı, federasyon, kulüpler ve taraftarlar olarak el ele verip, futbolumuzu adaletli ve eşit bir yapıya kavuşturmalıyız. Ancak bu şekilde, Türk futbolunun hak ettiği seviyelere ulaşmasını sağlayabiliriz.